Haber Tamam

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Eğitim
  4. »
  5. Dijital Şiddet Araştırması: Gençlerin Algıları ve İçinde Bulundukları Durum

Dijital Şiddet Araştırması: Gençlerin Algıları ve İçinde Bulundukları Durum

Haber Tamam Haber Tamam -
3 0

Araştırma Sonuçlarına Göre Gençlerin Dijital Şiddet Algısı

Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin farklı illerinden 7 bin 511 lise öğrencisinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmaya göre, lise öğrencilerinin dijital şiddete yönelik algıları genellikle ortaokul öğrencileriyle benzerlik göstermektedir. Öğrencilerin en fazla şiddet olarak algıladığı davranışların başında, özel bilgilerin ve fotoğrafların internet ortamında paylaşılmasıyla tehdit edilmek gelmektedir.

Dijital Şiddetin Yaygınlığı ve Şiddet Türleri

Araştırma sonuçlarına göre, lise öğrencilerine göre şiddet olayları en çok dijital ortamda yaşanmaktadır. Katılımcıların büyük bir kısmı dijital ortamda siber zorbalığın yaygın olduğunu ifade etmiştir. Öğrencilerin dijital şiddetle ilgili algısı, ekran görüntülerinin yayılması, popüler bir görüşe karşı çıkanların aşağılanması gibi konuları da içermektedir.

Dijital Şiddetin Boyutları ve Önlenmesi

Araştırma, dijital şiddetin sadece mağduriyet boyutuyla sınırlı kalmadığını, öğrencilerin hem mağdur hem tanık hem de uygulayan olarak sürecin içinde yer aldığını göstermiştir. Bu durum, dijital ortamın çift yönlü bir şiddet alanına dönüştüğünü ortaya koymaktadır. Araştırma bulguları, dijital şiddetin bireysel bir sorun olmanın ötesinde sosyal ilişkiler ve öğrenilen davranış kalıplarıyla bağlantılı olduğunu göstermektedir.

Bu nedenle gençlerin sosyal duygusal becerilerinin geliştirilmesi, dijital mecralarda kontrol mekanizmalarının güçlendirilmesi, ailelerin dijital mecralar konusunda eğitilmesi ve toplum genelinde farkındalık çalışmalarının yaygınlaştırılması gerekmektedir. Ayrıca dijital şiddetin yanı sıra tüm şiddet türlerine karşı koruyucu ve önleyici müdahale sistemlerinin güçlendirilmesi ve etkin dijital farkındalık stratejilerinin oluşturulması önem arz etmektedir. Kamu kurumları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve ailelerin işbirliğiyle etkili bir tedbir sistemi geliştirilmesi önerilmektedir.

İlgili Yazılar