Sıfır Atık Projesi ve Dünya Çapındaki Etkisi

featured

Sıfır Atık Projesi ve BM’deki Yansımaları

Sıfır Atık Projesi, 26 Eylül 2017’de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı himayesinde Emine Erdoğan’ın öncülüğünde başlatıldı. Proje, yedinci yılını doldururken uluslararası alanda da tanınırlığını artırdı. Emine Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki katılımıyla 30 Mart, Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan edildi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Emine Erdoğan’a BM Sıfır Atık Danışma Kurulu başkanlığı teklif etti ve kabul edildi.

Atık Sorununun Boyutu ve Çözüm Yolları

Atık sektörünün metan gazı emisyonlarının artmasında etkili olduğunu belirten uzmanlar, atıklardan değer üretmenin önemine vurgu yapıyor. Gıda atıklarının karbondioksit emisyonuna olan etkisi ve küresel atık miktarındaki artış endişe verici boyutlara ulaşıyor. Lara Van Druten, gıda atıklarının dönüşümünü merkeze koyan Atık Dönüştürücüleri projesinin, atıkları enerji veya kaynağa dönüştürerek çözüm sunduğunu ifade ediyor.

Türkiye’nin Lider Rolü ve Uluslararası İşbirliği

Türkiye, sıfır atık hareketinde lider konumda bulunuyor ve Emine Erdoğan’ın bu alandaki çabaları önem taşıyor. Van Druten, Türkiye’nin sıfır atık projelerinin diğer ülkelere de ilham kaynağı olabileceğini dile getiriyor. Atıklardan değer üretmenin önemine vurgu yaparak, küresel çapta sıfır atık bilincinin artmasının gerekliliğine dikkat çekiyor.

İlerleme ve Danışma Kurulu

Atık Dönüştürücüleri projesindeki tecrübelerin BM Sıfır Atık Danışma Kurulu’na katkı sağladığını vurgulayan Van Druten, kurul üyelerinin farklı geçmişlere sahip olmalarının projeye bütüncül bir bakış açısı getirdiğini belirtiyor. 2021’de yürütülen çalışmalarda sera gazı emisyonlarının azaltılması ve sıfır atık uygulamalarının teşviki üzerine odaklanıldı.

Van Druten, “Atıklardan değer üretmek bizim elimizde” diyerek, sıfır atık projelerinin daha geniş kitlelere yayılması ve atık sorununun çözümü için herkesin sorumluluk alması gerektiğini vurguluyor. Bu çerçevede, sıfır atık bilincinin artırılması ve atıkların yönetilmesinde yenilikçi çözümlere odaklanılması gerektiğini belirtiyor.