Alkolün Kalp Atış Hızını ve Düzenini Etkilediği Gözlemlendi Almanya’da gerçekleştirilen bir araştırma, alkol tüketiminin kalp atış hızını nasıl hızlandırıp düzensizleştirdiğini incelemiştir. Daha önceki çalışmalara dayanan bu araştırma, alkolün etkisiyle ortaya çıkan “tatil kalbi sendromu”nun detaylarını aydınlatmayı amaçlamıştır. 193 Gönüllü Üzerinde Mobil EKG İle İzleme Yapıldı Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, 193 gönüllüye aşırı…
Almanya’da gerçekleştirilen bir araştırma, alkol tüketiminin kalp atış hızını nasıl hızlandırıp düzensizleştirdiğini incelemiştir. Daha önceki çalışmalara dayanan bu araştırma, alkolün etkisiyle ortaya çıkan “tatil kalbi sendromu”nun detaylarını aydınlatmayı amaçlamıştır.
Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, 193 gönüllüye aşırı alkol tüketimi öncesinde mobil EKG cihazları vererek içki içme süreci ve iyileşme döneminde kalp atışlarını izlemiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre, katılımcıların %5’inden fazlasında önemli ritim bozuklukları tespit edilmiş ve bazılarında dakikada 100’ün üzerinde kalp atışı kaydedilmiştir.
Araştırmada, atriyal fibrilasyon ve ventriküler taşikardiler gibi ritim bozuklukları yaşayan katılımcılar bulunmuştur. Örneğin, alkol tüketen sağlıklı bir katılımcıda atriyal fibrilasyon gelişmiş ve bu durum 79 dakika sürmüştür. Ayrıca, bazı katılımcılarda kalbin normal ritmini belirleyen sinyallerde sorunlar yaşandığı gözlemlenmiştir.
Alkolün vücuttaki otonom sinir sistemini etkileyerek kalp atış hızını ve stres seviyelerini artırdığı bilinmektedir. Ancak, alkol tüketiminin uzun vadeli sağlık riskleri hala tam olarak anlaşılamamıştır. Araştırmacılar, alkolün ritim bozukluklarına aracılık ettiğini ve tatil kalbi sendromunun sağlık açısından önemli bir sorun olduğunu vurgulamışlardır.
Bu araştırma, aşırı alkol tüketiminin sağlığa etkileri konusunda kardiyolojik bir bakış açısı sunarak, konuya yeni bir perspektif getirmiştir. Sonuç olarak, alkol tüketiminin kalp atışları üzerindeki etkileri ve sağlık riskleri konusunda daha fazla araştırma yapılması gerekliliği ön plana çıkmaktadır.
